Suriye, 2023 yılına damgasını vuran doğal felaketler listesine bir yenisini daha ekliyor. Son olarak, 4,3 büyüklüğündeki deprem, ülkenin çeşitli bölgelerinde paniğe yol açtı. Depremin merkez üssü, Suriye’nin güneyinde bulunan Deraa şehri civarı olarak kaydedildi. İlk belirlemelere göre, can kaybı yaşanmadı ancak birçok insan, evlerinde ve sokaklarda sarsıntılar esnasında korku dolu anlar yaşadı. Yetkililer, depremin ardından olası artçı sarsıntılar konusunda halkı uyardı ve dikkatli olmalarını önerdi.
Yerel kaynaklar, depremin ardından Suriye genelinde birçok bölgeden sarsıntı hissedildiğini bildirdi. Özellikle Halep, Şam ve Homs şehirlerinde, binaların titrediği ve bazı insanların dışarı koşarak güvenli alanlara geçtiği bildirildi. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar, halkın yaşadığı korkunun boyutunu gözler önüne serdi. "Sarsıntıyı hissettim, tüm ev halkı dışarı fırladı" diyen bir vatandaş, depremin oluşturduğu psikolojik baskıyı dile getirdi.
Bazı binalarda küçük çaplı hasarların meydana geldiği öğrenildi. Ancak, bu hasarların ne denli ciddi olduğu ve onarımları için gerekli önlemlerin alınıp alınmadığı henüz netlik kazanmadı. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, halkı tedirgin etmeyen ve gerçek durumu yansıtmayan bilgileri dikkate almamaları konusunda uyardı. Ülke genelinde çeşitli kuruluşlar, depremin etkilerini izlemek amacıyla çalışmalar başlattı.
Depremin büyüklüğü, Suriye'deki zemin yapısının deprem karşısındaki direncinin sorgulanmasına yol açtı. Jeologlar, bölgede yaşanan bu tür depremlerin olası nedenleri ve alınması gereken önlemleri değerlendiriyor. Uzmanlar, Suriye’nin çeşitli bölgelerinde artan sismik aktiviteye dikkat çekerek, önleyici tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı. Özellikle, bina yapım standartlarının gözden geçirilmesi ve yerel halkın deprem güvenliği alanında bilinçlendirilmesinin şart olduğunu ifade ediyorlar.
Bölgesel afet yönetimi uzmanları, Suriye'nin uzun yıllardır süren iç çatışmalar nedeniyle altyapı eksiklikleri yaşadığını belirtiyor. "Depreme karşı dayanıklı yapılar inşa etmek ve halkı bilinçlendirmek, Suriye için hayati bir öneme sahiptir" diyen bir uzman, daha fazla eğitim ve kaynak sağlanması gerektiğini savunuyor. Suriye'de, bölgesel düzeyde sel, deprem ve diğer doğal afetlere karşı hazırlıklı olma adına atılması gereken adımlar, bu tür olayların etkilerini en aza indirmek için kritik rol oynuyor.
Sonuç olarak, Suriye'de yaşanan bu 4,3 büyüklüğündeki deprem, sadece fiziksel hasarlar değil, aynı zamanda psikolojik etkiler de bırakıyor. Sadece binalar değil, insanların ruh hali de zedelenmiş durumda. Bu tür olaylar, Suriye’deki halkın dayanışma ve birlik olma ihtiyacını bir kez daha ortaya koyuyor. Gelecekte benzer olayların önüne geçilmesi için toplumsal bilinçlenme ve uygun altyapı çalışmalarının yapılması gerekiyor. Suriye’deki bu son depremin ardından, hem yerel yönetimlerin hem de uluslararası topluluğun daha fazla sorumluluk alması gerektiği aşikâr."