Son dönemdeki siyasi gelişmeler, Suriye’deki güç dengeleri üzerinde derin etkiler yaratmaya devam ediyor. Özellikle Rusya'nın, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad üzerindeki baskısını azaltmamak için izlediği stratejiler, bu ülkenin geleceğini yakından ilgilendiriyor. Putin, tüm açık kapılara rağmen Esad'ı Suriye'den koparmamakta kararlı. Bu durum, farklı aktörlerin müdahil olduğu Suriye iç savaşının dinamiklerini de etkiliyor.
Rusya, Esad rejimini destekleyerek Suriye'nin toprak bütünlüğünü koruma çabalarını sürdürüyor. Bu süreçte, Moskova'nın askeri ve diplomatik destekleri büyük önem taşıyor. Askeri üslerini Suriye'de konumlandırarak bölgede kalıcı bir varlık oluşturan Rusya, Esad yönetiminin zayıflaması durumunda kendi stratejik çıkarlarının tehlikeye gireceğini biliyor. Putin, bu nedenle Esad’ın uluslararası ilişkilerdeki gücünü artırarak onun pozisyonunu güvence altına almayı hedefliyor.
Öte yandan, Suriye’de Esad'ın karşılaştığı iç ve dış tehditler de Rusya'nın bu stratejisinin arka planında yatıyor. Batılı ülkelerin ve birçok Arap ülkesinin Esad’a karşı tutumu, Moskova'nın tepkisini çekiyor. Özellikle ABD ve Avrupa Birliği'nin uyguladığı yaptırımlar, Esad hükümetinin ekonomi ve siyasi açıdan zayıflamasına yol açmış durumda. Bununla birlikte, Rusya'nın karşılıklı işbirliği ve ticaret anlaşmaları ile Esad'ı desteklemeye devam etmesi, uluslararası alanda dikkat çekiyor.
Putin ve Esad arasındaki ilişki, sadece askeri bir ittifaktan ibaret değil. İki lider, her fırsatta birbirlerine olan desteğini vurguluyor. Bu bağlamda, Suriye'deki tüm faaliyetlerin Rusya'nın stratejik çıkarları doğrultusunda yürütüldüğü anlaşılıyor. Suriye’deki iç savaşın başlangıcından bu yana, Rusya’nın Esad’a verdiği destek, sadece askeri yardım ile sınırlı kalmamış; aynı zamanda diplomatik olarak da güçlü bir dayanışma sergilenmiştir. Bu ortaklık, Suriye’nin geleceği için kritik bir unsur olmuştur.
Rusya'nın Suriye'deki varlığı, bölgesel dengelerde de önemli değişimlere yol açıyor. İran'ın da Esad’ı desteklemesiyle, Rusya-İran ekseni daha da güçleniyor. Ancak diğer yandan, Rusya'nın diğer bölgesel aktörlerle olan ilişkileri ve stratejileri, Esad’ın pozisyonunu nasıl etkileyebilir sorusunu akıllarda bulunduruyor. Sonuç olarak, Putin'in Esad'ı Suriye'den koparmamakta kararlı olması, bu karmaşık uluslararası ilişkiler ağında önemli bir etki yaratmaya devam edecek gibi görünüyor.
Son olarak, Suriye’deki gelişmelerin yalnızca yerel değil, küresel boyutu da bulunuyor. Rusya'nın Esad'ı desteklemesi, Batı ülkeleriyle olan ilişkilerin daha da gerginleşmesine yol açabilir. Bu durum, Suriye'deki iç savaşın sona ermesi ve bölgedeki istikrarın sağlanması açısından zorluklar yaratacaktır. Dolayısıyla, Putin ve Esad arasındaki bağlar, Suriye'nin geleceği ve uluslararası denge açısından dikkatle izlenmesi gereken bir konu olmaya devam edecektir.