Türkiye Büyük Millet Meclisi, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden siyasetçi ve yazar Sırrı Süreyya Önder için bir anma töreni düzenledi. Sırrı Süreyya Önder’in anısına gerçekleştirilen bu etkinlik, sadece doğduğu toprakların değil, aynı zamanda Türk siyasetinin önemli figürlerinden birisinin kaybını da sarmalayan bir gedik açmış oldu. Törende, dostları, siyasi arkadaşları ve birçok önemli isim Önder’in hayatına ve mirasına dair anılarını paylaşarak, onun ne kadar önemli bir kişilik olduğunu vurguladılar.
Sırrı Süreyya Önder, 1964 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiş ve genç yaşta siyasetle ilgilenmeye başlamıştır. İstanbul Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra, hem sanat hayatına hem de siyasete yönelmiştir. Politik kariyeri, 2002 yılında Halkın Demokrasi Partisi'nde (HDP) milletvekili olarak TBMM’ye girmesiyle başlamıştır. Önder, siyasi hayatı boyunca sık sık barışı, demokrasi ve insan haklarını savunan duruşuyla adından söz ettirmiştir. İleri görüşlü politikaları ve cesur duruşuyla, birçok kişinin övgüsünü kazanmayı başarmıştır. Onun için 'siyaset aydını' denildi, zira hem sanata hem de siyasete dair pek çok projenin arkasında durdu. Özellikle Kürt meselesi ve toplumsal haklar konularındaki ilerici tutumu, pek çok kişinin takdirini kazanmış ve siyasette yeni bir soluk olmuştur.
Anma töreninde konuşan konuşmacılar, Sırrı Süreyya Önder’in sadece bir milletvekili değil, aynı zamanda bir dost ve öğretmen olduğunu vurguladılar. Törende, eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş da bir video mesaj göndererek, Önder ile geçirdiği anılarını paylaşarak, onun nasıl bir insan olduğunu dile getirdi. Demirtaş, “Sırrı, derin bir sevgi ve inançla yürüyen, adalete olan arzusunu asla kaybetmeyen biriydi. Onun kaybı, hepimiz için büyük bir kayıptır” dedi. Ayrıca, Meclis Başkanı Naci Bostancı da konuşmasında, Önder’in siyasete kattıklarına değinerek, “Onun düşünceleri ve hayatta kalmış mirası her zaman bizimle olacak” ifadelerini kullandı.
Önder’in anmasında yer alan diğer isimler de benzer duygularla doluydu. Kendisini ‘sadece bir politikacı değil, aynı zamanda bir vizyoner’ olarak tanımlayan bir konuşmacı, Önder’in politikaları ve görüşleri sayesinde birçok insanın hayatında olumlu değişiklikler sağlandığını sözlerine ekledi. Sırrı Süreyya Önder’in toplumsal adalet, insan hakları ve barış konusundaki mücadelesi, onu bu kadar önemli bir figür haline getirdi. Anma töreninde pek çok kişi gözyaşlarına hakim olamazken, duygusal anların yanı sıra Önder’in hayatına dair anekdotlar da sık sık paylaşıldı.
Önder’in tüm yaşamı boyunca savunduğu değerler, onun ölümünden sonra bile birçok insanı bir araya getirdi. Anma etkinliği, sadece bir anma olmaktan öte, Önder’in idealleri ve mücadelelerinin yaşatılacağı bir buluşma noktası haline geldi. Tüm katılımcılar, Sırrı Süreyya Önder’in mirasını yaşatmaya ve onun savunduğu adalet arayışını sürdürmeye kararlılıkla devam edeceklerinin altını çizdiler.
Hayatını kaybetmeden önce yaptığı tüm çalışmalar, Önder’in sanatta, siyasette ve toplumda ne denli derin bir etki bıraktığını bir kez daha göstermiştir. Geçen yıllar içinde pek çok insana ilham olan Sırrı Süreyya Önder, siyasetin ve sanatın birleştiği bu karmaşık dünyada, hem eleştirilen hem de takdir edilen bir figür olarak hatırlanacaktır. Anma töreninde bir kez daha görülmüştür ki, Sırrı Süreyya Önder yalnızca bir siyasiydi; onun eserleri ve düşünceleri, gelecekte de insanların düşünce dünyasında ve siyaset arenasında yaşamaya devam edecektir.
Önder'in anması, Meclis içinde ve dışında derin yankılar uyandırdı. Sırrı Süreyya Önder’in hayatı ve mücadeleleri, kendi toplumları için daha iyi yarınlar arayan kişilere ilham vermeyi sürdürecektir. Süreç içerisinde, onun sözleri ve eylemleri, adalet ve eşitlik mücadelesinde bir rehber olarak varlığını sürdürecektir. Meclis’te gerçekleştirilen bu anlamlı anma, Sırrı Süreyya Önder’in hatırasını yaşatmak ve onun hedefleri doğrultusunda ilerlemek adına önemli bir adım daha olmuş oldu.