Gazze, bir süredir devam eden çatışmalar ve ambargolar nedeniyle oldukça zor günler geçiriyor. İnsani kriz derinleşirken, sağlık sektörü de büyük bir felaketle karşı karşıya. İlaç bulamayan hastalar, tedavi olma umuduyla dolaştıkları hastanelerde çaresizlik içinde kalıyor. Bu olumsuz tablo, sağlık sisteminin nasıl çöküşte olduğunu gözler önüne seriyor. Özellikle son aylarda batan kayıtlara göre, 1.3 milyon insan ilaç ve tıbbi malzeme için mücadele ediyor.
Gazze'de, dünya genelinde benzeri az görülen bir ilaç kıtlığı yaşanıyor. Sadece güvenli içme suyuna erişim değil, aynı zamanda temel sağlık hizmetlerine ulaşmak da artık bir lüks haline geldi. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, kritik öneme sahip ilaçların %70'i stoklarda tükenmiş durumda. Bu durum, çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı bulunan bireyler gibi savunmasız grupların yaşamını tehdit ediyor. Onlarca hastanın tedavi edilemediği, ilaçsız kalan hastanelerdeki dram, halk sağlığını riske atıyor.
Bu kritik durum uluslararası toplumun dikkatini çekiyor; ancak önlem alınmadığı sürece Gazze’deki sağlık durumunun daha da kötüleşeceği öngörülüyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü ve diğer sivil toplum kuruluşları, hemen harekete geçilmesi çağrısında bulunuyor. İnsani yardım kuruluşları, Gazze'nin sağlık sistemine destek olmak amacıyla bölgeye ilaç ve tıbbi malzemeler göndermeye çalışsa da, bu çabalar yetersiz kalıyor. Gazze halkı, dayanışma ve yardımların artırılmasını umuyor.
Hastanelerde tedavi bekleyen hastalarla yapılan görüşmeler, hayatın gerçekliğini korkunç bir şekilde ortaya koyuyor. Kimi hastalar, basit bir ağrı kesici bulmanın bile mümkün olmadığını ifade ediyor. Bu durum, hem sağlık çalışanlarının hem de hastaların yaşadığı duygusal ve fiziksel stresi daha da artırıyor. Adeta ‘denizde bir damla’ kalmış olan ilaç, Gazze’deki insanları hayatta tutmak için yeterli olmaktan çok uzak. İlaç krizinin daha da derinleşmemesi için, uluslararası işbirliğinin ve dayanışmanın elzem olduğu aşikar.
Gazze’deki bu trajik durum, sadece orada yaşayan insanları değil, dünya genelindeki tüm toplulukları derinden etkilemektedir. Farkındalık yaratmak ve harekete geçmek için, sosyal medya kampanyalarına ve yardım organizasyonlarına katılmak önemlidir. Hem sağlık sektöründeki çözümleri hayata geçirmek hem de Gazze halkının bu zor günleri atlatabilmesine katkı sağlamak için toplum olarak el birliğiyle mücadele etmek gerekiyor. İşte, Gazze’deki sağlık krizi, tüm insanlık adına büyük bir uyanış çağrısı haline dönüşüyor. Her gün daha fazla ses yükseltilmeli, dileklerimiz ve yardımlarımız Gazze’ye ulaşmalıdır.