Geleneksel sanatların unutulmaz temsilcileri arasında yer alan zanaatkârlar, ailelerinin kültürel mirasını yaşatmak için büyük bir çaba sarf ediyor. Son yıllarda kaybolmaya yüz tutan el yapımı ürünler, birçok insanın gerçekten anlam kazandığı bir meslek haline geldi. İşte böyle bir hikaye, İsmail ve eşi Ayşe’nin tutkusu etrafında şekilleniyor. Dedelerinden kalan mirası yaşatmak için 21 yıldır özveriyle çalışan bu çift, geleneksel el sanatlarını modern dünyaya taşıyor.
İsmail ve Ayşe, İsmail’in dedesinin yıllardır sürdürdüğü el işçiliği geleneğine sahip çıkmak amacıyla 21 yıldır evlerinin garajında çalışmalarını sürdürüyorlar. Onlar için bu sadece bir iş değil; aynı zamanda gelenek ve göreneği yaşatmanın bir yolu. Her biri, dedelerinin zamanında kullanılan tekniklerle yaratılan ürünleri yeniden hayat bulması için büyük bir gayret gösteriyor. İsmail, “Dedem bana öğrettiği zaman, bu işin sadece bir geçim kaynağı olmadığını, bir kültürel miras olduğunu anlamıştım” diyor. Çiftin bu tutkusunu gören çevreleri, onları desteklemek için projeler geliştirmeye başladı.
İslam ve Ayşe, yaptıkları işin sadece maddi bir kazanç sağlamaktan çok daha fazlası olduğunu her fırsatta dile getiriyorlar. Onlar, dedelerinin mirasını yaşatma çabasının yanı sıra bu mirası gelecek nesillere aktarmak istiyorlar. Her yeni yaratım, aslında geçmişin bir örneği olarak hayat buluyor. Ürettikleri ürünler arasında el yapımı seramikler, ahşap işçiliği örnekleri ve dokuma ürünleri bulunuyor. Eşinin de aktif olarak yer aldığı bu süreçte, çift sıkı bir iş birliği içerisinde birbirlerine destek oluyor. Ayşe, “İsmail’in elinden çıkan her ürün, bıraktığımız izleri taşıyor; bu bizim için çok değerli,” diyor.
Ayrıca, çift sosyal medya üzerinden de geleneksel sanatların tanıtımını yaparak geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyor. Her gün atölyelerinde yeni fikirler geliştiren İsmail ve Ayşe, zaman zaman yapmış oldukları ürünleri sergilemek üzere yerel etkinliklere katılarak kendi hikayelerini paylaşıyorlar. Bu sayede, ziyaretçiler yaptıkları işin hem anlamını hem de zorlu yönlerini daha iyi anlama fırsatı buluyor. Onların amacı, sadece bir iş değil, aynı zamanda yaşatılması gereken çok özel bir hikaye paylaşmaktır.
İsmail ve Ayşe’nin gerçekleştirdiği bu projeler, geleneksel zanaatkârlığın ne denli değerli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Özgün ve kaliteli ürünlerin yanı sıra, onların hikâyeleri de insanları etkiliyor. Ziyaretçiler, sadece fiziksel bir nesne değil, aynı zamanda geçmişten gelen bir mirası ve onu yaşatmak için verilen mücadeleyi de satın alıyorlar. Bu anlamda, zanaatkâr çiftin ürettiği el yapımı ürünler, sadece estetik birer nesne olmanın ötesinde, kültürel bir taşıyıcı olarak da önem kazanıyor.
İsmail ve Ayşe’nin, dedelerinden aldıkları bu mirası yaşatma çabası, yalnızca kendi aileleri için değil, aynı zamanda topluma örnek teşkil ediyor. Her geçen gün geleneklerin kaybolma riski ile karşı karşıya olduğu bu dönemde, bu tür projeler büyük bir öneme sahip. Çiftin ahşap ve seramik gibi geleneksel sanatları modern dokunuşlarla birleştirmesi, yeni nesil sanatçılara da esin kaynağı oluyor.
Ayrıca, İsmail ve Ayşe’nin üretim süreçlerini sosyal medyada paylaşması, gençlerin geleneksel sanatlara olan ilgisini artırmayı hedefliyor. Bu sayede, birçok genç birey bu sanatı öğrenmek ve yaşatmak için adım atma konusunda cesaret buluyor. İnteraktif atölye çalışmaları ve etkinlikler ile gençlere zanaatkârlığın büyüsünü ulaştırmayı amaçlayan çift, sadece geçim kapısı olmayan, aynı zamanda kültürel bir miras olan el sanatlarını geleceğe taşımak için durmadan çalışıyor.
Sonuç olarak, İsmail ve Ayşe’nin hikayesi, zanaatkârlığın sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğunu da gözler önüne seriyor. Dedelerinin mirasına sahip çıkarak, hem aile geleneklerini korumuş hem de topluma örnek bir zanaatkâr nesli yetiştirmiş olmanın gururunu yaşıyorlar. Belki de en önemli olanı, kendi çocuklarına bu mirası aktararak, geleneksel sanatların ve zanaatkârlığın bir yaşatma görevi olduğunun bilincini kazandırmalarıdır. İleriye dönük umutlarıyla, bu zanaatkâr çift, bir çığır açmaya ve geçmişten gelen kültürel birikimi geleceğe taşımaya devam ediyor.