Gaziantep'te yaşayan 52 yaşındaki Mehmet Ali Yılmaz, 17 yıldır sokaklarda ekmek kırıntılarını topluyor ve bu kırıntıları ihtiyaç sahiplerine dağıtıyor. Her gün sabahın erken saatlerinde evinden çıkan Yılmaz, hayırseverliğiyle ilçedeki birçok kişinin gönlünde taht kurmuş durumda. Gözlemlediği toplumsal ihtiyaç ve yoksulluktan duyduğu kaygı, onu bu hayır işine yönlendiren temel sebepler arasında. Yılmaz, "Bu yaptığım bir iş değil, benim için bir yaşam biçimi" diyor.
Mehmet Ali Yılmaz, genç yaşlarından itibaren yardıma muhtaç insanlara yardım etme arzusu taşıyor. Ekmek kırıntılarını toplama fikri ise yaşadığı mahallenin durumunu gözlemlemesiyle ortaya çıkmış. Yıllar içinde sürekli yanına aldığı torbalarla sokak sokak dolaşarak ekmek kırıntısı toplayan Yılmaz, topladığı bu kırıntıları hem gelir düzeyi düşük ailelerle buluşturuyor hem de kedi ve köpeklerin mama ihtiyacını karşılıyor. "Ekmek kırıntıları, belki de bizim atalarımızdan öğrenmemiz gereken en önemli şey. Annenizden, babanızdan size kalan değerlere sahip çıkın,” diyerek düşüncelerini dile getiriyor.
Yılmaz’ın yüreği, yalnızca sorumluluk hissettiği için değil, aynı zamanda despotik bir toplum sistemine karşı bir duruş sergilemek için de bu işi yapıyor. Eğitim durumu sınırlı olan birçok vatandaşın yaşadığı sıkıntılara duyduğu empati, onu sokaklardan toplamaya iten önemli bir motivasyon aracı. “İhtiyaç sahiplerine yardımcı olabilmek için her gün, her saat bu sokakları dolaşmaya gayret ediyorum” diyen Yılmaz, yardıma muhtaç insanların gözlerindeki minnettar bakalara karşılık vermenin mutluluğuyla dolu.
17 yıllık çabası içine dinamik bir yapı katan Yılmaz, aynı zamanda çevresindeki kalabalıkların dikkatini çekiyor. Yılda düzenli olarak 5-6 yerel hayır kampanyasında gönüllü olarak görev alıyor ve ekmek kırıntısı dışında bağış toplama işlemlerine de katılıyor. Yılmaz, bu süreçte kendi çevresindeki insanları da teşvik ederek, daha fazla insanın başlattığı bu küçük ama anlamlı harekete katılmasını sağlıyor. Her zaman “bir kişinin bile rızkına vesile olabilmek, benim için en büyük başarıdır” diyen Yılmaz, topluma yaptığı katkıları bir misyon olarak görüyor.
Bununla beraber Yılmaz, topladığı ekmek kırıntılarıyla ilgili yapılacak olan etkinliklerin ve organizasyonların da içerisinde yer alıyor. Her yaştan gönüllünün katılımını sağlayarak, toplumsal dayanışmayı artırmak amacıyla çeşitli aktiviteler düzenliyor. “Bu sadece benim işlerim değil; hepimizin yapabileceği küçük ama önemli adımlar var” diyen Yılmaz, sokaklarda insanların farkındalığını artırmak için çaba sarf ediyor. Her neslin, toplumun bir parçası olduğunu hatırlatan ve onları duyarlı olmaya davet eden Yılmaz, "Hayatın içinde olduklarında, herkesin bir fark yaratabileceğini düşünüyorum” diyor.
Mehmet Ali Yılmaz, hem kendi hayatında hem de çevresindeki yaşam alanında gerçekleştirdiği bu anlamlı projelerle, hayırseverlik anlayışının somut bir örneğini sergilemeye devam ediyor. İnsanların birbirine destek olduğu, dayanışma gösterdiği bir dünya arzulayan Yılmaz, bu çabaların topluma yayılmasının önemine de dikkat çekiyor. "Bu işten hiçbir karşılık beklemiyorum; sadece ihtiyaç sahiplerinin yüzlerindeki gülümsemeyi görmek benim için en büyük ödül” diyerek, yaşamının temeline inanç ve sevgi kattığını belirtiyor. Yılmaz’ın bu azmi, her yaştan insan için örnek teşkil ederken, toplumda hayırseverliğin ve yardımlaşmanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.